TÜRKLÜK ONURUMUZDUR
   
 
  Kitap Önerilerimiz


TÜRKLERİN KÜLTÜREL VE KOZMİK KÖKENLERİ
  Burhan Yılmaz, bu kitabında Türk mitoloji ve kozmolojisinden yola çıkarak Türklerin anavatanlarını ve gerçek köklerini kültürel, arkeolojik ve linguistik bilgiler ışığında, evrensel bir çerçevede sorguluyor.
  Ayrıca kitabın son bölümünde, kaynak belirterek sitemizin değerli araştırmacısı ve bilim adamı Doç. Dr. Haluk Berkmen’in araştırmış olduğu Ön-Türkler ile ilgili makalelerine de yer veriyor. Haluk Berkmen’in kendi deyişiyle,
“Bilimsel araştırmaların doğruluğuna veya yanlışlığına hislerle, duygularla yaklaşılamaz. Mantıkla ve bilimsel tarafsızlıkla yaklaşılır. Bu konuyu araştırmak ırkçılık değildir. Konuya ilgi duyanlara saygı göstermek ve bilimsel yorum getirmek herkes için çok yararlıdır.”
 
Gerçekten de akıl, mantık ve sezgi silsilesi içinde düşünecek olursak her yeni araştırmanın bizlerin kültür dünyasını zenginleştirdiğini görebiliriz. Her fikir, her yeni çıkış noktası akıl ve sezgiyle birleştiğinde bizleri "Hakikatin Kapısına" götürebilir.
  Türklerin Kozmik Kökeni ile ilgili bilgilere de bu perspektiften yaklaşmak gerekir. Türkçe'yi ve Türklüğün kökenlerini araştırmak bizi diğer milletlerden ayırmaz sadece kökenini bilmek, kaybedilen öz değerleri ve güveni kazanmak, unuttuğumuz hasletleri ve millet özelliklerini hatırlamak anlamına gelir ki buna çok ihtiyacımız var. Gezegen olarak Birlik Şuuruna ulaşmak için birlikten ayıran sürecin nerede başladığını, nasıl yayıldığını bilmeliyiz ki, asli kökenimizi, genlerimizde kayıtlı bilgilerimizi,  hatırlayalım ve günlük yaşamda uygulamaya başlayalım.
  Türkler’in Kökeni konusuna ilgi duyanlara farklı bir bakış açısı getirecek olan bu kitabın içinde anlatılanlar, değişik ve aşkın düşünmeyi sevenlere yeni bir perspektif sunuyor.
Bütün Kaleler Zaptedilmei - Hulki Cevizoğlu
Bu kitapta;
Türkiye'de bir grup "toplu uyku hali" içinde kendisini "pop kültüre" kaptırmış, esnemeye ve bunu etrafındakilere de bulaştırmaya devam ediyor.

- "Türkiye'nin bir hain kontenjanı var, bu nüfusun yüzde 10'udur,
- "Türk aydını dediğimiz kişi, Batı'nın manevi ajanıdır",
- "Eğitim, savunma ve ekonomi milli olmalıdır, olmazsa Sevr gelir",
- "Batı diye bir şey yoktur. Bu hayali bir kavramdır."
- "Türkiye'de basın Türk değildir"

Toplumcu yazar ve düşünür" Attila İlhan'ın, ülke çapında büyük heyecan yaratan ve dalgalanmalara neden olan bu açıklamaları bir "ders" ve "belge" niteliğinde.

"Dipten bir dalga yükseliyor. Bir çeşit Müdafa-i Hukuk oluşuyor" diyen Attila İlhan'ın sözünü ettiği "dipten gelen dalga" yakın bir zamanda esneyenlerin yüzüne tokat gibi çarparak ya uykudan uyandıracak, ya da...




Ya Sev Ya Sevr - Hulki Cevizoğlu
Bu kitapta;
- terörün en yoğun olduğu dönemde Başbakan Demirel ve Yardımcısı İnönü’nün politikalarının sonuçlarını;
- "Başbakan Özal, ‘PKK büyüsün’ diye TSK’yı 10 yıl devreye sokmadı", "Bunlar bence çok ağır gafletler, bir bölümü de ihanet" diyen önemli komutanın şok açıklamalarını;
- "Pilotlar ile piyade ve komando subaylarımdan ABD’nin PKK’ya yardımını bizzat gözleriyle gördüklerine ilişkin anlatım dinledim" diyen bir başka komutanın açıklamaları ile
- ilk kez duyacağınız çok önemli tarihi gerçeklerin ışığında, yıllardır büyüyen bir gafleti, ülkemizi bölme çabalarını ve iyi birşeymiş gibi sunularak canlandırılmak istenen "1991 ruhu"nun ne olduğunu, nasıl geliştiğini bulacaksınız.

Bugün, bu ülkede yaşayan bizler "ya bu ülkeyi sevecek, ya da Sevr’e razı olacak..." noktaya geldik.

Bu kitapta okuyacağınız herşey gerçektir. Ciddi bir araştırma ve incelemeye dayanmaktadır.
Okuyacağınız birçok bilgi karşısında şaşkınlığa düşseniz de, ders almayı unutmamalıyız.


Türk Olmak - Hulki Cevizoğlu
Bu kitapta;
Türkler, Türk Kültürü ve Türk Tarihi, yüzyıllarca Avrupa'nın gizli ya da açık saldırılarına karşı hedef oldu. Bu saldırılar kimi zaman "bilimsel" kılıflara büründürüldü. Sonuçta, öyle bir noktaya gelindi ki, Türkiye kendi tarihini yabancılardan öğrenir oldu. İşin ürkütücü yanı ise, on yıllarca bunun farkına bile varamamış olmamızdı!...

Ancak, yakın zamanda görüldü ki, Batı'nın önyargılı ve dayatmacı sözde bilimsel değerlendirmeleri hiçbir bilimsel temele dayanmıyordu...

Kazım Mirşan adlı bir araştırmacı (ve onun izinden giden Haluk Tarcan ile aynı yöndeki bağımsız araştırmalarla benzer sonuca ulaşan Selahi Diker ve rahmetli büyükelçi-araştırmacı Adila Ayda gibi aydınlarımız) bu gerçeği ortaya çıkardı!.. Bu bilimsel çalışmaların sonuçlarının dünya kamuoyu gibi Türk kamuoyu tarafından da niçin bilinmediğine ilişkin soru, üzerinde dikkatle durulması gereken büyük bir sorumsuzluk ve aymazlık örneğini ortaya çıkarıyor. Burada, yaşamın bir parçası olan magazini, yaşamın bütünü gibi topluma sunan -kökü içerde sanılan- zihniyetin sorgulanması gerekiyor.

Yüzyıllardır dünyaya ve Türkler'e yapılan propaganda ile; Türkler'in barbar, vahşi, uygarlıktan uzak, yalnızca savaşan ve uluslaşamamış göçebe bir topluluk olduğu ileri sürüldü. Son 30 yıllık bilimsel çalışmalarının sonucunu Ceviz Kabuğu programında açıklayan Kazım Mirşan'ı (ve onun izinden giden Haluk Tarcan ile Turgay Tüfekçioğlu'nu) milyonlarca televizyon izleyicisi hayranlık ve büyük şaşkınlık içinde izledi. Art arda yapılan üç büyük programa katılan Prof. Dr. Bozkurt Güvenç ve ünlü Sümeroloğumuz Prof. Dr. Muazzez İlmiye Çığ ile birçok araştırmacı da bu açıklamalara katıldı.

Kazım Mirşan'ın bilimsel araştırmalarına göre;
"Tarih Sümer'de değil Türkler'de başlıyor, kağıdı Türkler buldu, Türkçe'nin kökeni 16.000 yıl önceye gidiyor, Latin Alfabesi'nin temelinde Türkçe yatıyor"

Bu kitapta, "Ah Şu Biz Kara Bıyıklı Türkler" ve "Ah Şu Biz Göçebeler" adlı kitapları ile büyük tartışmalar yaratan ünlü yazar Demirtaş Ceyhun'un iddiaları, iddialara yanıtlar: Türk'üm Doğru'yum demenin, ulus-devlet-ülkü ve yurt kavramlarının çağdışı olup olmadığı; Türkler'in göçebe mi uygar mı olduğu; Türk aydınına düşen görevler ve Oryantalizm'in etkilerini büyük ilgiyle okuyacağınıza eminiz.



Türkiye ve Türkçe Üzerine Oynanan Oyunlar - Hulki Cevizoğlu
Bu kitapta;
Avrupalı’nın bize uyguladığı “oryantalist” propaganda, kendisinden olmayanın ya da kendisine benzemeyenin “çağdaş olmadığı” yanılgısına dayanıyor.

Günümüzde moda bir kavram ve akım olan “küreselleşmenin” ardına gizlenen egemen yabancı diller, özellikle İngilizce, anaokuluna kadar girdi. Yabancı dil öğretilmesi yerine, yabancı dille eğitimin desteklenmesi, dil emperyalizminin su gibi sessiz ve sinsi biçimde her yere sızması sonucunu doğurdu.

“Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” diyen Atatürk’ü bugün kaç kişi duyuyor acaba?..
Dün, şairimiz de haykırıyordu:
“Türkçe’nin çekilmediği yerler vatandır!”
Bugün ise Türkiye, “psikolojik (ruhbilimsel) bir savaşla” karşı karşıya... Bu kitapta, Türkiye ve Türkçe üzerinde oynanan oyunların büründüğü şekilleri, oyunun boyutlarını, yere düşen “ses bayrağımız” Türkçe’nin yeniden lâyık olduğu zirvede dalgalanması için alınması gereken önlemleri okuyacaksınız.
Türkiye ve Türkçe Üzerine Oynanan Oyunlar, Ceviz Kabuğu Yayınları, 260 Sayfa



Tarih Türklerde Başlar - Hulki Cevizoğlu
Bu kitapta;
Bu kitapta yer alan, karşı çıkanlar tarafından bile çürütülemeyen yeni tarih tezini, Batı'nın Türkler'i tarihsiz bırakma ve Türk Tarihi'nden kurtulma çabalarını, Türkiye üzerine oynanan oyunları, Türkler'i sevmeyen Türkologları, Türk Tarihi'ni yabancılardan öğrenmenin üzücü yanını, Türkiye'deki acınacak ilgisizliği, bilimsellik maskesiyle yapılan papağan eğitimi ve Oryantalizm7in yıkıcı etkilerini büyük bir ilgiyle okuyacağınıza eminim.

Böylece, "Türklüğün medeni vasfı güneş gibi doğacaktır" diyen büyük Atatürk'ü daha iyi anlayacak ve "Bu 2. Kurtuluş Savaşı"dır diyen bilimadamlarına hak vereceksiniz.
 


Bye Bye Türkçe - Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
Bu Kitapta;
Atilla İlhan: "ABD Bilim ve Sanat Akademisi'nin ilk ve tek Türk üyesi; iki kere Nobel adayı... Kim bu adam? Kim bu çetin Türkçe öğretim savaşçısı? Onu niye hepimiz yeterince tanımıyoruz? Sinanoğlu, ABD nam ülkede çok genç yaşında profesör olmuş bir harika çocuk; ülkesindeki 'Amerikan Rüyası'nın yanlış yaygınlığından, Türkçe'nin itilip kakılarak, herhangi bir sömürgedeki 'yerli dili' muamelesi görmesinden son derece rahatsız."Tempo: "Sinanoğlu, dünyanın el üstünde tuttuğu bir bilim adamı. Bilim dünyasına kazandırdığı kuramları, teorileri var. Ayrıca Türkçe ile çok ilgili ve bilim için en uygun dil Türkçe diyor.



Hedef Türkiye - Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
Bu kitapta;
Ülkelerin Hedefleri
Her ülkenin hedefleri var. Devletler bu hedeflere doğru yürünmesinde öncülük ediyor.
Peki, Amerika'dan bize ihraç edilen bütün "devleti küçültme", "özelleştirme", "küreselleşme", serbest piyasa" edebiyatına bakarak A.B.D.'nin hedefleri olmadığına, devletinin bu işlere karışmadığına mı hükmetmeliyiz?

Ya Türkiye? Neden Hedefsizlik?
Her ülkenin hedefi var dedik; dün de vardı; bugün daha da fazla var. Birkaç tane büyük güç, başta bir taneniz sonra ne olacak. Bunlar böyle bizimki gibi gariban ülkelere musallat olmuşlar... Aslında bir şeyimiz gariban değil Allaha şükür; ne tarihimiz gariban, ne dilimiz gariban, hattâ ne iktisâdî durumumuz gariban, ne coğrafyamız gariban, ne insanımız gariban, Ancak kafalar garibanlaşmamış, hattaâ perişan olmuş, çünkü kafalar köleleştiriliyor,kafalar sömürgeleştiriliyor.



Büyük Uyanış - Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
Bu kitapta;
Amerika'da bugünlerde esen hava> "Hot-Dog" Ulusçuluğu>Küresel Kraliyet'in gizli örgütleri> Derin oyunlar arasındaki bağlantı >Amerikan psikolojik (ruhbilimsel) savaş okulu>Türkiye'yi tasfiye planı>Aşağılık duygusu>Ruhbilimsel (psikolojik) savaş>Karaliste>Nasıl kurtulacağız?>Ruhsal kurtuluş savaşı> Yabancı dille eğitim kurbanı öğrencilere öğütler
Avrupa, Avrupa> Kime Oy Vereceğiz> Sessiz kurtuluş savaşı> Türkiye'nin altı petrol kaynıyor> Ekonomik çökertme> Genelkurmay izniyle petrol araştırması> Banka soygunları> Soykırım> Sanayisiz kalkınma> Borçlandırarak batırma> Özelleştirme: Ama nasıl?> Üretim; ama nasıl?> Afaroz> Rozet Atatürkçüleri> Etki ajanları> "Türkleştirilmiş Bizanslılar"> Sarıklı İngiliz casusları
 

Türkçe ''Off'' - Feyza - Hepçilingirler
Bu kitapta;
Türkiye kabuk değiştiriyor. Kitle iletişim araçları yaygınlaşıyor. Küreselleşme süreci tüm toplumu etkiliyor...
Peki, kültürel kimliğimizin, özbenliğimizin en önemli öğesi olan dilimiz, güzel Türkçemiz bu oluşumlar karşısında ne durumda?
Feyza Hepçilingirler, akıcı bir dille yazdığı bu kitabında doğrudan doğruya "Medyatik Türkçe"ye ve "Yaygın Yanlışlar"a değiniyor.
Türkçe "Off"u okurken hem eğlenecek hem de bilgileneceksiniz.



Dedim ''Ah!'' - Feyza Hepçilingirler
Bu kitapta;
Kültürel kimliğimizin, özbenliğimizin en önemli öğesi olan Türkçemiz, küreselleşmenin getirdiği değişimlerden ne ölçüde etkileniyor? "Medyatik" Türkçenin yaygınlaştırdığı yanlışlar nelerdir? Konuşurken, yazarken, dilbilgisi ve imla kurallarına ne ölçüde dikkat ediyoruz?
Feyza Hepçilingirler'in büyük ilgi gören Türkçe "Off" adlı kitabının bir devamı olarak hazırladığı Dedim: "Ah!", yine muzip bir üslupla okuyucuyu bilgilendirmeyi sürdürüyor.



Türk Dünyası Konuşma Kılavuzu - Türk Dünyası Araştırma Vakfı
Bu kitapta;
Türkiye Türkçesinden Azeri, Türkmen, Özbek, Uygur, Kırgız, Kazak, Tatar Türk Lehçelerine Hazır Konuşma Cümleleri İngilizce Örnekler ile.

Bu kılavuz pratik amaç için hazırlanmıştır. Bu el kitabı ile dünyadaki 7 bağımsız Türk ülkesi (Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan) ile Rusya Federasyonu bölgesindeki Tataristan Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı Doğu Türkistan (Sinkiang-Uyğur Muhtar Vilayeti)'ne yapacağınız geziler sırasına oradaki Türkler ile sıkıntı çekmeden konuşabilecek ve rahatlıkla anlaşacaksınız. Ayrıca, çok sayıda değişik Türk boylarının yaşadığı İran, Afganistan, Tacikistan, Rusya Federasyonu ve Balkanlardaki ülkelerde seyahat ederken, yine bu elkitabını kapıları ve yürekleri açan altın bir anahtar gibi cebinizden eksik etmeyeceksiniz!
Bu kılavuzda Türkiye Türkçesinden hariç sadece 7 değişik Türk lehçesine ait konuşan cümlelerine yer verilmiş ise de, bunlar sayesinde diğerleriyle de belirli bir ölçüde anlaşabilirsiniz.



Türkçe Sorunları Kılavuzu - Necmiye Alpay
Bu kitapta;
Bu kılavuz Türkçe konuşup yazanların karşılaştığı sorunları ele alıyor: Yazım ve söyleyiş sorunları, yerinde kullanılmayan terim ve kavramlar, cümle yapısı, kısacası anlatım sorunları.
       Öğrenci, öğretmen, yazar, çevirmen ve gazeteciler, radyo ve televizyon spiker ve programcıları, editör, sanatçı ve akademisyenler için, aslında Türkçe kullanan herkes için bir başvuru kitabı bu: Dilbilgisi terimlerine yabancı olanların da verilen örnekler sayesinde kolaylıkla yararlanabileceği bir kılavuz.
       Bu kılavuzla büyük olasılıkla ayrıca bir yazım kılavuzuna ihtiyacınız olmayacak. Ancak, bu kitabın bir yazım kılavuzu, sözlük ya da ansiklopedi olmadığını, Türkçedeki tüm sözcükleri değil, sadece kullanımı sorunlu görünen sözcük, söz, söyleyiş ve konuları içerdiğini belirtmeliyiz.



Dilimiz Dillerimiz - Necmiye Alpay
Bu kitapta;

Daha önce, Türkçe Sorunları Kılavuzu'nu yayımlamıştık Necmiye Alpay'ın: İncelikli dil sorunlarına ilgi duyacak eğitimli okur-yazarları hedefleyen bir kılavuz. Dilimiz, Dillerimiz'de ise Alpay, başta Radikal Kitap olmak üzere çeşitli yerlerde yayımlanan yazılarını, yaptığı konuşmaları gözden geçirerek bir araya getirdi. Sık yapılan hatalar, kafa karıştıran konular, "fetvacı anlayış", imla sorunları, anadili/dilleri, başvuru kaynakları gibi konulara değinen çok değerli, zihin açıcı bir kitap çıktı ortaya.
       "Kuşkusuz, bu toplum harfleri bir araya getirebilmeyi okuma yazma bilmek sayan toplumlardan biri durumuna geleli epey oluyor; dilbilgisi olsun, edebiyat olsun, okuyup yazmaktan tam anlamıyla kopuk bilgi yumakları durumunda; bu adları taşıyan dersler öğrencilerde merak yerine nefret uyandırıyor... Şu var ki Türkçe, yaşarlık açısından orta hallilik sularında seyrediyorsa da, yaşayan her dil gibi yeni gereksinmeler onda da değişmelere yol açıyor. Dolayısıyla, Türkçede olup bitene bakarken hangi değişikliğin Türkçenin temel özelliklerine, eğilimlerine, gereksinmelerine uygun, başka bir deyişle, anlatım olanaklarını geliştirici nitelikte olduğu, hangisinin tam tersine Türkçeyi yoksullaştırdığı, bozduğu ayırt edilmeli.
       "Bugün artık, tarihin bu noktasında, bize, Türkçeden kaçışta önemli rol oynamış dil politikalarıyla aynı çerçeve içinde hareket eden, hatta bu politikaların daha polisiye bir çizgide uygulanması çağrısında bulunan dil kampanyalarından çok, bir tür eğitim ve kültür devrimi gerek." – Necmiye Alpay



Çırpınış - Nidai Sulhi Atmaca
Bu kitapta;
Bu yapıt, güzel ve zengin dilimiz Türkçe'ye okumuşların ve yönetimin 1950'den sonra uyguladığı yanlışlıkları ve aymazlığı, güncel olarak yabancı dil sarkıntılığının nasıl zarar verdiğini sergilemek ereği ile hazırlanmıştır. Umarım bundan sonra ders alacak ve anadilleri Türkçe'ye diyetini ödeyecekler olacaktır..


Türkiye Türkçesi - Fuat Bozkurt
Bu kitapta;
Türkiye Türkçesi, çağdaş Türkçenin dil kurallarını ve anlatım inceliklerini irdeleyen bir çalışmadır. "Dilbilgisi" ve "Anlatım" bölümlerinden oluşan araştırma, Türkçenin inceliklerini yeni bir yöntemle ele alıyor. Şimdiye dek yinelenegelen dilbilgisi kitaplarından ayrılan bu yöntemde, ses, yapı, anlam ve anlatım özellikleri, tümüyle tümce düzeni içinde ele alınıyor. Dağılımsal dilbilgisi yöntemi ile sunulan dil kuralları, hiç dilbilgisi bilmeyen bir kişinin anlayacağı yalınlıkla açıklanıyor. Türkçe dilbilgisi kuralları âdeta bulmaca gibi çözülüyor. Tüm bu konumu ile Türkiye Türkçesi, okuryazar her kişinin elinin altında bulunması gereken bir kılavuz.


Yeni Dünya Düzeni Kemalizm ve Türkiye - Metin Aydoğan
Bu kitapta;
"Metin Aydoğan''ın, ''Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye'' başlıklı iki büyük ciltlik çalışması, ülkemizin 20. yy. boyunca yaşadığı çalkantılara, öyle değişik, o kadar alışılmadık -fakat doğru ve gerçek- açılardan öyle ışıklar tutuyor ki, ''tesbitleri'' ve ''sonuçları'' çok fazla alakaya layık. Zincirleme tartışmaları yapılmalı, kapsamlı eleştirilere açılmalı ve ortaklaşa okunup irdelenmelidir. Metin Aydoğan bu eseri ile, 12 Eylül ''parantezi''nden bu yana sona ermiş gibi görünen, bu ülkeyi ve tarihini anlama, yeryüzündeki gelişme süreci içindeki yerine koyma çabalarını, hem yeniden başlatıyor hem de enine boyuna yayarak sürdürüyor.



Avrupa Birliğinin Neresindeyiz? - 
Metin Aydoğan
Bu kitapta;
Attila İlhan: Metin Aydoğan'ın Bitmeyen Oyun'unu okuduğum sırada tadına doyamadığım satırlar, hem beni tekrar o ürpertici heyecana sürükledi, hem de Türkiye'yi yıllardır yönettiğini zanneden politikacı kısmının zavallılığını, bir kere daha düşündürdü; dikkatle okuyup, devlet nasıl yönetilirmiş, bir daha düşünsünler... Sizi bilmem ama, ben hayatım boyunca şu okuduğumdan daha güzel bir şiir okumadım; heyecanlanırsam, haksız mıyım?
(Cumhuriyet, 22 Ocak 1999)

Sirel Ekşi: Metin Aydoğan'ın, kitabına adını verdiği Bitmeyen Oyun, yalnız 1919'dan günümüze değil, yüzyıllrdır oynanıyor bu ülkenin üzerinde ve kaderinde. Dün de böyleydi, bugün de böyle. ''Bu oyun bitmedi, bitmeyecek galiba'' dememek için, yarın da böyle olmaması için, neler yapmamız gerekiyor. Aydoğan'ın kitabını okuyun, yanıtını orada bulacaksınız.
(05.02.2000)

Işıl Özgentürk: Metin Aydoğan'ın Bitmeyen Oyun kitabını okuduğumda itiraf etmeliyim ülkem için derin bir umutsuzluğa kapıldım. 1919'dan bu yana değişen ne? Neyse ki bu konudaki umutsuzluğum uzun sürmüyor, madem böyle bir kitap var, böyle bir çalışma yapılabiliyor, öyleyse herşey değişebilir.
(Cumhuriyet, 30 Ekim 2001)



Atatürk ve Türk Devrimi - Metin Aydoğan
Bu kitapta;
“Devlet, halkın huzurunu, ülkenin asayiş ve müdafaasını sağlamak için; demiryolları, limanlar, deniz araçları, telgraf ve telefon, tarım ve hayvancılık, her türlü nakliye araçları, sanayi ve ülkenin yer altı yer üstü servetiyle yakından ilgilenmeli, onları korumalıdır. Bu değerlerin korunması, ülke yönetiminde ve savunmasında, toptan, tüfekten ve her türlü silahtan daha önemlidir... Devlet ve millet, hayat ve bağımsızlığını, kendi kaynağına, yani kendi üretimine dayandırmalıdır. İşte, asıl büyük önlem budur. Millet, kendi üretiminden daha çok tüketmemek ve ihtiyacından fazla istememek zorundadır. Bin belaya karşı koyup, bin musibetle meydana çıkan milli varlık, yalnızca milli geçimini düzenleyememek yüzünden, bir daha tehlikeye düşürülmeyecektir... Büyük bir devrim yaptık. Ülkeyi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Bir çok eskimiş kurumu yıktık. Bunların binlerce taraftarı olduğu ve fırsat bekledikleri, unutulmamalıdır... Devrimin yasası, var olan bütün yasaların üzerindedir. Bizi öldürmedikçe, bizim düşüncelerimizi boğmadıkça, başladığımız devrim bir an bile durmayacaktır. Devrimin, içerden ve dışardan gelecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir.” - Mustafa Kemal Atatürk-



Ekonomik Bunalımdan Ulusal Bunalıma
Metin Aydoğan
Bu kitapta;
Attila İlhan: ''...Bir ilkokul çocuğuyken ne olduğunu tam değerlendiremediğim acı gerçeği, altmış yıl sonra; Metin Aydoğan'ın yeni kitabı ''Ekonomik Bunalımdan Ulusal Bunalıma''da verdiği bilgilerden öğreniyorum... İlhami Soysal'ın deyimiyle; serbest pazar ekonomisi, 'açık kapı politikası' anlamına gelir; kapıyı liberal burjuvazi açacak, bu sayede ecnebi-yerli ortaklarıyla beraber Türkiye'yi yeniden yemeğe başlayacak!...'' Ne dersiniz? Yoksa, Metin Aydoğan'ın rakamlarını da vererek kitabında sergilediği, bu yeni 'sindirilme' süreci midir...''
(Cumhuriyet 23 ve 27 Aralık 2002)
Su Alp Tigin: ''Metin Aydoğan'ı, ''Ekonomik Bunalımdan Ulusal Bunalıma adlı kitabı için kutluyorum. Ulusal Bankacılığın yok edilmesini, tarımda yapılanları, satılan milli şirketleri, halka yüklenen dolaylı vergileri, özelleştirmeleri, KİT satışlarını ve bütün bu uygulamaların ulus-devlet yapısında yarattığı bozulmayı öğrenmek istiyorsanız bu kitabı okumalısınız. Okumayla da kalmayıp çevrenizde ve heryerde tartışıp yaymalısınız. Çünkü rakamlar ve verilerle kanıtlanan gerçekler sizin sorunlarınızdır; halkın ve ülkenin sorunlarıdır...''

(Yeniden Müdafaa-i Hukuk, Kasım 2002)

TÜRK MÜSÜN? DİLİNİ TÜRKÇELEŞTİR!
 
Göktürkçülük
 
Göktürkçülük: Kemalizm'in altı ilkesini benimsemiş ve Kemalist ideolojinin Türkçü yaklaşımlarla 21. yy' da güçleneceğini savunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ömrünün son günlerini uğruna adamış olduğu Orta Asya Türk tarihi ve dilini yeniden gündeme taşımayı amaç edinmiş bir düşünce akımıdır.

 
"Türklüğün unutulmuş uygar özelliği ve büyük uygar yeteneği, bundan sonraki gelişimi ile, geleceğin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır."
Mustafa KEMAL ATATÜRK
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol