TÜRKLÜK ONURUMUZDUR
   
 
  Sümerler, Türk'tür.


DOĞU ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ

SÜMERLER


Batılı Jeologlara göre dünyamızda HAYAT, sularda 20 milyon yıl önce başlamış, antropologlara göre de İLK İNSAN 250.000 yıl önce canlılar arasındaki yerini almıştır. Arkeologlara göre İLK RESİM, HEYKEL ve OYMALAR 30.000 yıl öncelerine kadar uzanır. Din kitaplarındaki kıssaların yanı sıra, Batılı tarihçilere göre de İLK ŞEHİRLEŞME zamanımızdan 11.000 yıl kadar öncedir. MEZOPOTAMYA'da (Güneydoğu ANADOLU'nun uzantısı ) M.Ö. 9000; ve Konya-Çatalhöyük'te M.Ö. 8000 yıllarındadır.
M.Ö.5000 yıllarından itibaren MEZOPOTAMYA'yı meydana getiren DİCLE ve FIRAT nehirleri çevresinde (sonradan URAL ALTAYİK olarak adlandırılan) SÜMERLER, ELAMLAR, HURRİLER; (SAMİ ) AKAD, ASUR, BABİL, MISIR; ve (yine sonradan bazılarınca Hint-Avrupai olarak adlandırılan) HİTİTLER yaşamışlar ve birbirleriyle sürekli sürtüşmüşlerdir. (8)

Yine Batılı kaynaklara göre, ilk yazıyı M.Ö.3300 yıllarında SÜMERLER bulmuştur. ÇİVİ YAZISI diye adlandırılan bu yazının kökeni resim-yazı idi. Batıda MISIR'ı etkilemiş, ancak Mısır HİYEROLİF yazısı sonra kendi sistemi içinde gelişmiştir. Doğuda ise İran yoluyla HİNDİSTAN'a ulaşmıştır. İNDUS YAZISI hep o aşamada kalmıştır. Daha doğuda ÇİNLİLER ise çivi yazısından bir ölçüde etkilenmişler, ama sonra kendi sistemlerini kurmuşlardır.

Kâzım MİRŞAN ise, ilk yazının duvar resimlerinde başladığını (15.000 yıl öncesi), ve bunların TÜRK sembolleri olduğunu belirtir... Ve o sembollerin Çivi yazısından Mısır hiyeroliflerine, Çin yazısına ve Latin alfabesine taşındığını söyler.... Onun teorilerini detaylarına inerek ilerde vereceğiz.

SÜMERLER yazıyı bulan millet olmakla yetinmemişler, GILGAMIŞ DESTANI ile ilk şiir ve edebi yazı örneklerini de vermişlerdir. SÜMERLER, MEZOPOTAMYA'nın güneyinde siteler, kanallar kurmuşlardır. Ulaştıkları medeniyet seviyesi ile hukuk, dil ve mimaride M.Ö. 2000'lerde bölgeye gelen Samileri de etkilemişlerdir. Daha sonraları yöreye inen HİTİTLER de SÜMERLER'den dolaylı olarak etkilenmişlerdir.

Bütün bu bilgiler gösteriyor ki, "Ari Kürdistan" diye adlandırılmak istenen BÖLGEDE, O TARİHLERDEKİ ARİ diye bilinen TEK HALK, belki HİTİTLER'DİR... Diğerleri ya SAMİ'dir, ya da TURANİ'dir. Eğer Kürtler "Ârî" ise, bölgede Kürtlere "atalık" edecek başka ârî bir halk yoktur!..

SÜMERLER Turânî'dir... Bunun pek çok ispatı vardır. Birincisi, kil tabletlerdeki yazıların hangi dile yakın olduğu konusunda yapılan çalışmalardır. Pek çok yabancı yazarın o dönemde bölgede Ari bir dil tesbit edememesi bir yana; yaptıkları çalışmalar SÜMER ve ELAM dillerinin bugünkü TÜRKÇE'ye hayret uyandıracak kadar benzediğini göstermiştir. Prof. Hamit Zübeyir KOŞAY'ın bu konudaki katkıları da büyüktür.

Şu halde Batılılara göre DÜNYADA İLK DEVLET KURAN, İLK YAZIYI BULAN, İLK HUKUK KAİDELERİNİ TESBİT EDEN, TİCARETİ BAŞLATAN, VE KANALLAR, TAPINAKLAR İLE İLK MİMARİ ESERLERİ VEREN SÜMERLER'dir, ama SÜMERLER TÜRKLER'İN ATASIDIR.

SÜMERCE ve TÜRKÇE arasındaki benzerlikler, diller için tesadüfi benzerliğin çok ötesindedir... Burada asıl belirtilecek husus, tarih sahnesinde aralarında en az 1500 yıllık bir mesafe olmasına rağmen, bu iki dil arasında cümle yapısı bakımından olan benzerliktir. (Bakınız Prof. Dr. Emin Bilgiç, Atatürk’ün Yüzüncü Yılına Armağan adlı kitapta bulunan "Sümerlerin Tarihleri, Dilleri ve Kültürleri" adlı makale)

SÜMER dilinin Sami diller grubuna dahil olmadığı bütün bilim adamları tarafından tasdik edilmektedir... Hinks, Langdon, Hein gibi bilim adamları, SÜMERCE’nin Hint-Avrupai diller grubunda olduğunu öne sürmüşlerse de, delil gösterememişlerdir... Hatta Langdon "Sumerian Grammar, Paris, 1911" adlı eserinde fikrini değiştirmiştir.

Ravlingson, Oppert, Delizsch, Hommel gibi bilim adamları ise, SÜMERCE’nin İSKİT ya da TURAN dilleri topluluğuna ait olduğunu belirtirler. H. Z. Koşay ise hiç birinin gerçekleştiremediğini yapmış ve SÜMERCE ile TÜRKÇE arasındaki benzerliği gösteren bir liste yayımlamıştır. Bu listeden bazı kelimeleri veriyoruz :


SÜMERCE ......... TÜRKÇE
-------------------- ------------------
ad (adda) ........ ata
ilu ............ ulumak
izi .............. ısı
e ............. ev
kıya .......... kıyı
egi ........... ece (prenses)
eş ............ eşmek
ku ............. koymak
ku (gümüş ) ... kuyumcu (gümüşle uğraşan)
gişku ........... şişko
dim (dik duran) ...... dimdik
de ................ demek
duru ................ durmak
kuşu ................ koşmak
güleş (gülen adam) .... güleş, gülenç
ara (ir) (yürümek) ... aralaşmak, irilmek
bur (delik) .... burgu (delik açan alet)
bal ............ balta
bar ................ parlamak
udun (fırın) ... otun (ayrıca fırında yakılan: odun)
us (akıl) .............. us
ib ................. ip
alım (kuvvetli,yüksek) ......... alımlı
tukul (dost) ..... tohul
tam (şafak vakti) ........... tan
ulu (muhteşem, yüce) ..... ulu-uluğ
Bugin (göl).... Buget (biriktirilmiş su, Anadolu)
A-na ? ....... Ne ? (Anadolu'da hayret ifadesi: Aney!..)
Bur ................ Bardak
Buy, bun ............... Boyun
Bu ............... Bulak (çeşme)
Bab ................. Baba
Azag (mukaddes)........ İzgi, edgü (Eski Türkçe)
Gig (zayıf) .........İg, yig (hasta, Eski Türkçe)
Ud (gün, zaman).......... İd, öd (zaman, Eski Türkçe)
Zak (taraf) ............. Yak (yakın)
Gup, kup (gitmek).......... Kopmak (koşup gitmek, Anadolu)
Gim ? Kim ? ................ Kim ?
Ama (ana) ........... Aba (Anadolu’da)
Giş (odun) .......... Yiş (Orhun Türkçesi)
Gar (ışık) ......... Yaruk (Eski Türkçe)
Gen (kadın hizmetçi) ...... Kün (cariye,Orhun’dan)
Tag ............... Değ(mek)
Ug, uku (halk) ......... Uğuş (kavim)
Vur, vir (şarkı söylemek) ....... Yırlamak, ırlamak
Ur(u), ir (erkek) ......... Er, ir (Uygurca : uri)
Gir (ateş ) ............ Kor
Udun (ateş ) ........ Od, ot, odun (ateşte yanan)
Dingir ........Tengri (Eski Türkçe), TANRI, (Kumanca : dingir)
Dagal (geniş olmak) ........... Dağılmak

ŞÜMERCE bazı kelimeler S harfiyle varlığını YAKUTÇA'da sürdürür. Ancak bizim şimdiki TÜRKÇE'de S-Y değişimine uğramış haliyle karşımıza çıkar:

SÜMERCE ......... TÜRKÇE
----------------------- ---------------------
sir (ışık, nur) ...... yir, yaruk
sir (şarkı söylemek) .... yırlamak

Arkadan Osman Nedim Tuna bu konuda bir kitap neşretmiştir. Aşağıda onun kitabında yer alan kelimelerden bazılarını veriyoruz:

(8)- Koşay, H .Zübeyir; Makaleler ve İncelemeler

- Tuna, Osman Nedim, Sümer Ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi İle Türk Dili'nin Yaşı Meselesi

email: ttrkkan@excite.com
Attached Images
 
TÜRK MÜSÜN? DİLİNİ TÜRKÇELEŞTİR!
 
Göktürkçülük
 
Göktürkçülük: Kemalizm'in altı ilkesini benimsemiş ve Kemalist ideolojinin Türkçü yaklaşımlarla 21. yy' da güçleneceğini savunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ömrünün son günlerini uğruna adamış olduğu Orta Asya Türk tarihi ve dilini yeniden gündeme taşımayı amaç edinmiş bir düşünce akımıdır.

 
"Türklüğün unutulmuş uygar özelliği ve büyük uygar yeteneği, bundan sonraki gelişimi ile, geleceğin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır."
Mustafa KEMAL ATATÜRK
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol